Korkaklık Korkaklıktır, Onu Akıl Saysanda!
-A A+A

Korkaklık Korkaklıktır, Onu Akıl Saysanda!

Allah’a hamdolsun, onun Rasûlü olan Muhammed Mustafa’ya salât ve selâm olsun. Bundan sonra;

Bunun böyle olmasının nedeni, çatışma sahalarının bu kötü sıfatın (korkaklığın) ortaya çıktığı ve alametlerinin simalarda belirdiği yerler olmasıdır. Allahu teâlâ’nın şu buyruğunda olduğu gibi: “Şayet korku gelecek olsa, ölümden dolayı üstüne baygınlık çökmüş kimseler gibi gözleri dönerek sana bakmakta olduklarını görürsün.”1 Yine şu buyruğu: “İçinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sure indirildiği zaman, kalplerinde hastalık olanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş olanların bakışı gibi sana baktıklarını gördün.”2 Bu durum kişinin kendisini savunacağı, sağdan soldan gelen karalama ve paylama oklarından korunacağı bir kalkan oluşturmasını gerektirdi. Bu kalkan, kılıflı hikmet, yapmacık akıllılık, üstü örtülü ölçülülük, gösteriş için olan metanet ve zorlama ile olan dingin düşünmedir.

Korkaklar korkaklığın akıl olduğunu düşünürler…

Bu, çirkin tabiatların bir aldatmacasıdır.

Özellikle cihad olaylarından bazıları onların daha önce söylediklerine (öğütlerine) uygun düştüğünde, işte o zaman sevincin belirginleştiğini ve tam bir deneyim sahibi olmalarındaki keskin basiretleri ve işlerin sonunu görebilmelerindeki mutluluğu görebilirsin. Bundan sonra diller şunları söylemeye başlar: “Eğer bize itaat etselerdi öldürülmezlerdi.”3 Ya da: “Onlarla birlikte olmadığım için Allah bana nimette bulundu.”4 Ya da: “Eğer bizim yanımızda olsalardı, ölmezler ve öldürülmezlerdi!”5

Allah azze ve celle mümin kullarını türlü imtihanlarla sınamakta ve böylece bu imtihanlar olmadan onlardan sadır olamayacak olan ibadetleri ortaya çıkarmaktadır. Örneğin hudû, tezellül, yakarış, tevazu, fakirlik, ısrarla dua, yakarış, sabır, kendi güç ve kuvvetinden Allah’a sığınma vb. ibadet türleri gibi. Aynı şekilde gene bu imtihanlar nifak ehlinin ve kalplerinde hastalık bulunanların perdelerinin yırtılmasına neden olmaktadır. Müslümanların onların hallerini öğrenmeleri ve gizli durumlarından haberdar olmaları, bu türden imtihanların başa gelmesi dışında neredeyse mümkün değildir. İstese de istemese de diller kalplerde gizlenenleri söyler ve kulaklar nefsin derinliklerinde gizlenen -sadece gayplerden haberdar olanın bildiği- öldürücü alçakça kelimeleri duyar, böylece gizli sırlar açığa çıkar ya da kalbinde imanın kökleştiği kimselere layık olmayan tuhaf fiiller ve uygulamalar gözükür. Allahu teâlâ şöyle buyurur: “Hani, münafık olanlar ve kalplerinde hastalık bulunanlar: " Allah ve Resulü, bize boş bir aldanıştan başka bir şey vadetmedi" diyorlardı.”6 Yine şöyle buyurur: “Bu işten bize bir şey olsaydı, biz burada öldürülmezdik" diyorlar.”7 Yine şöyle buyurur: “İman edenler: "Olanca yeminleriyle elbette sizlerle birlikte olduklarına ilişkin Allah'a yemin edenler bunlar mıdır? Onların bütün yapıp-ettikleri boşa çıkmıştır, böylece hüsrana uğrayanlar olmuşlardır." derler.”8

Rabbim bizleri kendi yolunda gerisin geriye dönmeden, ecrini Allah (azze ve celle)’den umarak Cihad ibadetini eda eden kullarından kılsın.

Allah’a hamd ve Rasûlü Muhammed’e salât ve selam olsun. Davamızın sonu âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd etmektir.

Mütercim: Muhammed Atta


1- Ahzab sûresi: 19. âyet

2- Muhammed sûresi: 20. âyet

3- Ali-İmran sûresi: 168. âyet

4- Nisa sûresi: 72. âyet

5- Ali-İmran sûresi: 156. âyet

6- Ahzab sûresi: 12. âyet

7- Ali-İmran sûresi: 154. âyet

8- Maide: sûresi 53. âyet

13 Oca, 2020 Şehid Şeyh Ebu Yahya el-Libi
Etiketler: akıl, Korkak